2024 yılında Türkiye’de finansman gider kısıtlaması uygulaması, işletmelerin vergi hesaplamalarında dikkat etmesi gereken kritik bir unsur olarak öne çıkmaktadır. Bu yazıda, finansman gider kısıtlamasının yasal dayanakları, uygulama örnekleri ve özellikli konular üzerinde durulacaktır. Özelgeler ışığında bu konunun detayları ele alınacaktır.

1. Finansman Gider Kısıtlamasının Temel Dayanakları

Finansman gider kısıtlaması, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 11. maddesi kapsamında düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, işletmelerin yabancı kaynak kullanımları öz kaynaklarını aştığında, aşan kısma isabet eden finansman giderlerinin %10’u, kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınır. Bu uygulama, işletmelerin vergi matrahlarının doğru bir şekilde hesaplanmasını sağlamak amacıyla getirilmiştir.

Örneğin, bir işletmenin öz kaynakları 10 milyon TL iken yabancı kaynakları 15 milyon TL’ye ulaştığında, 5 milyon TL’lik aşan kısma isabet eden finansman giderlerinin %10’u vergi matrahına eklenir ve bu tutar üzerinden vergi hesaplanır. Bu uygulama, işletmelerin finansal yapılarını daha dikkatli yönetmelerini teşvik eder.

2. Enflasyon Düzeltmesi Sonucu Oluşan Zararların Durumu

Enflasyon düzeltmesi, işletmelerin mali tablolarını enflasyonun etkilerinden arındırmak için yaptıkları bir uygulamadır. Ancak, bu işlem sonucunda oluşan zararlar, finansman gider kısıtlamasında dikkate alınmaz. Bu duruma ilişkin olarak verilen 11.11.2022 tarihli ve 62030549-125[11-2021/]-1317755 sayılı özelgede, enflasyon düzeltmesi zararlarının finansman gideri olarak değerlendirilmediği ve bu nedenle kısıtlamaya tabi olmadığı belirtilmiştir.

3. Emtianın Maliyetine İntikal Ettirilen Finansman Giderleri

Sanayi ve ticaretle uğraşan işletmeler, emtia alımları sırasında oluşan finansman giderlerini maliyetlerine ekleyebilir. Ancak, yabancı kaynakların öz kaynakları aşması durumunda, bu aşan kısma tekabül eden finansman giderlerinin %10’u, kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınmalıdır. Bu uygulamaya dair 05.08.2022 tarihli ve 35672403-010.01[125.07.2021]-105997 sayılı özelgede, emtianın maliyetine intikal ettirilen finansman giderlerinin de kısıtlamaya tabi olduğu belirtilmiştir.

4. Yıllara Sari İnşaat ve Onarım İşlerinde Hakediş Bedelleri

Yıllara sari inşaat ve onarım işleri, finansman gider kısıtlaması uygulaması açısından özel bir duruma sahiptir. Bu tür projelerde, hakediş bedelleri “35 Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım Hakediş Bedelleri” hesabında takip edilir ve kısa vadeli yabancı kaynaklar grubunda yer alır. Bu nedenle, bu hesaba kaydedilen tutarlar, finansman gider kısıtlaması hesaplamasında dikkate alınmalıdır. Bu duruma ilişkin verilen 22.02.2023 tarihli ve 38418978-120[42-2021/]-92810 sayılı özelge, hakediş bedellerinin de yabancı kaynakların öz kaynakları aşıp aşmadığının tespitinde dikkate alınması gerektiğini vurgulamaktadır.

5. Alınan Sipariş Avanslarının Kambiyo Zararları

İşletmelerin döviz cinsinden aldıkları sipariş avansları, bilançonun kısa vadeli yabancı kaynaklar bölümünde yer alır. Bu avanslara ilişkin kambiyo zararları, finansman gider kısıtlaması kapsamında değerlendirilir. Dövizli işlemlerden kaynaklanan bu tür zararlar, işletmelere finansman imkanı sağladığı için kısıtlamaya tabidir. Bu konuda verilen 08.12.2022 tarihli ve 38418978-125[6-2021/21-İ]-573035 sayılı özelge, alınan sipariş avanslarının işletme için bir borç niteliğinde kabul edilmesi gerektiğini ve kambiyo zararlarının finansman gider kısıtlamasında dikkate alınacağını belirtmektedir.

6. Bankalara Ödenen Komisyon Bedelleri

Kredi kartı ile satış yapan işletmeler, vadesinden önce tahsilat yapabilmek için bankalara komisyon ödemek zorunda kalabilirler. Ancak, bu komisyon bedelleri, yabancı kaynak kullanımına bağlı olarak doğmadığı için, finansman gider kısıtlamasına tabi değildir. Bu konuda verilen 18.10.2022 tarihli ve 38418978-125[6-2021/30]-476079 sayılı özelgede, komisyon bedellerinin finansman gideri olarak değerlendirilmediği ve kısıtlamaya tabi tutulamayacağı belirtilmiştir.

7. İndirimli Kurumlar Vergisi ve Finansman Gider Kısıtlaması

Teşvik belgeli yatırımlardan elde edilen kazançlar, indirimli kurumlar vergisi uygulamasına tabi tutulurken, finansman gider kısıtlaması da dikkate alınmalıdır. Yatırım döneminde diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlara uygulanacak indirimli kurumlar vergisi, ticari bilanço kar veya zararına kanunen kabul edilmeyen giderler eklendikten sonra tespit edilen matrah üzerinden hesaplanır. Bu duruma ilişkin olarak 07.06.2023 tarihli ve E-17192610-125[KV-21-44]-119452 sayılı özelge, uygulamanın detaylarını açıklamaktadır.

8. Yurt Dışından Alınan Mallar İçin Finansman Gider Kısıtlaması

Uluslararası ticaret yapan işletmeler, yurt dışından alıp yine yurt dışına sattıkları mallar için kullandıkları kredilere ilişkin finansman giderlerini, kısıtlamaya tabi olarak hesaplamalıdır. Malların maliyetine eklenen kur farkları ve faiz giderleri de bu kapsamda değerlendirilir. Bu konuya dair 19.06.2023 tarihli ve E-64597866-125-12593 sayılı özelgede, uluslararası ticarette kullanılan kredilere ilişkin giderlerin nasıl dikkate alınacağı belirtilmiştir.

9. Komisyonculuk Faaliyetleri

Komisyonculuk faaliyetlerinde, şirketin alacak ve borç tutarlarının birbirine mukayese edilerek netleştirilmesi mümkün değildir. Bu nedenle, bu faaliyetlerden doğan kur farkı gelir ve giderleri ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Bu konuda verilen 03.02.2023 tarihli ve 62030549-125[2022]-166914 sayılı özelge, alacak ve borç tutarlarının netleştirilmesinin mümkün olmadığını vurgulamaktadır.

10. Varlık Yönetim Şirketleri ve Finansman Gider Kısıtlaması

5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamında finansal kuruluş olarak değerlendirilen varlık yönetim şirketleri, finansman gider kısıtlamasına tabi tutulmaz. Bu şirketler, özel bir statüye sahip oldukları için, diğer işletmelerden farklı olarak değerlendirilmektedir. Bu konuda verilen 15.12.2022 tarihli ve 62030549-125[11-2021/]-1490049 sayılı özelge, varlık yönetim şirketlerinin finansman gider kısıtlaması kapsamında değerlendirilmemesi gerektiğini belirtmektedir.

Sonuç

Finansman gider kısıtlaması, özellikle yabancı kaynak kullanan işletmeler için büyük önem taşır. Bu yazıda ele alınan çeşitli özelgeler, kısıtlamanın nasıl uygulanacağını ve hangi durumlarda devreye gireceğini netleştirmektedir. İşletmelerin bu kuralları dikkatle takip etmesi ve mali tablolarını bu doğrultuda düzenlemesi, vergi yükümlülüklerini doğru bir şekilde yerine getirmeleri açısından kritik öneme sahiptir. Bu konuda daha fazla bilgi almak için bir vergi uzmanına başvurmanız tavsiye edilir.